Osmaniye'de Dr. Aynur Dağdemir'in öldürülmesi protesto edildi
OSMANİYE Tabip Odası üyeleri ve sağlık çalışanları, Sams
İbrahim EMÜL/OSMANİYE, (DHA)
OSMANİYE Tabip Odası üyeleri ve sağlık çalışanları, Samsun'da bıçaklı saldırıda hayatını kaybeden Op.Dr. Aynur Dağdemir'in öldürülmesi olayını protesto etti. Tören Alanındaki Atatürk Anıtı önünde toplanan sağlık çalışanları Dağdemir için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Daha sonra basın açıklaması yapan Osmaniye Tabip Odası Başkanı Dr. M. Bengü Başlamışlı İmadoğlu, "19 Kasım 2015 Perşembe günü, Samsun’da özel bir hastanede kadın doğum uzmanı olarak çalışan meslektaşımız Dr. Aynur Dağdemir, sekreterinin eski eşi tarafından bıçaklanarak canice öldürüldü ne yazık ki. Meslektaşımız kadına yönelen bu şiddete karşı duyarsız kalmamış, başka bir kadını erkek şiddetinden korumak istemişti. Dr. Aynur'un hayattan, çocuklarından, ailesinden, mesleğinden bir katil tarafından koparılması bizi fazlasıyla üzmüş, yaralamıştır. Başka bir can, başka bir yaşam için korkusuzca canını hiçe sayarak hayatını kaybeden fedakar meslektaşımız Dr. Aynur Dağdemir' e Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz." dedi.
Kuşkusuz olay öncelikle kadına yönelik bir şiddet vakası olarak tanımlanması ve "kadın cinayetleri" kapsamında ele alınması gerektiğini belirten İmadoğlu, "Kadına yönelik ayrımcılığı ve şiddeti yaşamın olağan akışına uygun gören, cinayete tahriki ve faillerine haksız ceza indirimini gelenekselleştiren, kadını sosyal yaşamdan koparıp eve kapatmayı politika sayan bu egemen ataerkil anlayış, coğrafyamızın kadınları için yaşamı cehenneme çevirmiş durumdadır. Ancak söz konusu olayın yalnızca bir kadın cinayeti olarak değerlendirilmesi yeterli olmayacaktır; cinayetin hastanede, meslektaşımızın görevi başında olduğu sırada işlenmiş olması, hekim-hasta ilişkisine ve hekimlik uygulamasına bağlı olmasa bile olayın bir “hekime yönelik şiddet- hekim cinayeti ” olduğu gerçeğini de ortadan kaldırmamaktadır. Öte yandan son yıllarda giderek artan ve büyük ölçüde sağlıkta dönüşüm projesinin yarattığı açmazlar nedeniyle öldürmeyle sonuçlanan hekime yönelik şiddet olgularında saldırganların hep erkek olması bir rastlantı olmasa gerektir. Sonuçta elinde bıçağıyla hiçbir engele takılmaksızın hastanede sekreter olarak çalışan eski eşini tehdit etmeye gelen saldırgan, kendisiyle görüşmek istemeyen eski eşin yanında bulunan kadın hekimi kalbinden bıçaklayarak öldürebilmektedir. Burada sağlık hizmetinin verildiği hastanelerin güvenliğinin neden bu kadar zayıf olduğu sorgulanmalıdır. Son birkaç yıl içinde kaybettiğimiz meslektaşlarımız Ersin Arslan, Kamil Furtun da katiller önceden bilindiği ve tehditlerden haberdar olunduğu halde önlem alınmadığı için hastane ortamında öldürülmüştür. Sağlık Bakanlığı çalışanlarını neden koruyamamıştır. 25 Kasım Uluslararası Kadına Yönelik Şiddete Karşı Direniş ve Dayanışma Günü arifesinde yaşanan bu olay, Dr. Aynur Dağdemir ’ in asıl hedef olmaması, ancak aynı ekip içinde çalışan sekreteri ile geleneksel rolü ve iyi hekimlik değerleri gereği koruma ve sorun çözme amacıyla orada bulunması nedeniyle hedef haline getirilmesi kadınların dayanışma içinde olmasına bile tahammül gösterilemediğini ortaya koymaktadır. Daha ne kadar ölmemiz gerekiyor? Daha kaç sağlıkçı, kaç kadın ölmeli? Tüm bu olanlara itirazımız var, üzgünüz, kırgınız, tepkiliyiz!" diye konuştu.