Ses kısıklığı veya öksürük kanser habercisimi!
Osmaniye İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Öznavruz, uzun süreli ses kısıklığı veya öksürüğün, kanser habercisi olabileceğini söyledi.
Osmaniye İl Sağlık Müdürü Dr. Hasan Öznavruz, uzun süreli ses kısıklığı veya öksürüğün, kanser habercisi olabileceğini söyledi. "Ulusal Kanser Haftası" etkinlikleri dolayısıyla bir açıklama yapan Öznavruz, kanser hastalığının, ortak özellikleri nedeniyle çok sayıda hastalığa verilen bir ortak isim olduğunu, kanser başlığı altında toplanan yüzlerce hastalığın ortak özelliğinin ise "Vücudumuzdaki hücrelerin kontrolsüz çoğalması" olarak ifade etti. Kanserin belirtileri hakkında bilgi veren Dr. Öznavruz, "Memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun ele gelmesi, hissedilmesi, uzun süreli ses kısıklığı veya öksürük, yeni bir ben ya da mevcut bir bende değişiklikler olması, iyileşmeyen bir yara, koltuk altı, boyun, kasık gibi cilt altında ele gelen yumru, bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, zor veya ağrılı idrara çıkma, yemekten sonra hazımsızlık, yutmada zorluk, bilinen hiçbir neden olmadan kilo kaybı veya alımı, karın ağrısı, açıklanamayan gece terlemeleri, kanlı idrar, dışkıda kan görülmesi, düzensiz adet kanamaları, burun ve diş eti kanamaları, cilt altında kanama, iştahsızlık, zayıf veya çok yorgun hissetme, çoğu zaman, bu belirtiler kansere bağlı değildir. ancak birkaç haftadır süren belirtileriniz varsa, sorunların olabildiğince erken teşhis edilip tedavi edilebilmesi için bir doktora görünmek önemlidir." dedi. Kanserin Türkiye'de ve dünyada ölüm nedenleri arasında ikinci sırada yer almasının önemli bir toplum sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan Öznavruz, "Günümüzde kanserin yüzde 30-50’si önlenebilir. Bu, kansere neden olan risk faktörlerinden kaçınma ve erken teşhis ile mümkündür. Birçok kanserin iyileşme olasılığı, erken tanı konmuş ve uygun şekilde tedavi edilmişse yüksektir Bireyler ve toplumlar, kanserden ölümlerin en az üçte birinin tütün ürünlerinden kullanılmaması, meyve ve sebzeden zengin sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, fiziksel aktivitenin arttırılması, sağlıklı kiloda olunması ve alkolden uzak durulması ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca hava kirliliğini önleme, güneş ışınlarına özellikle 10.00-16.00 saatleri arasında maruz kalmama ve koruyucu önlemler alma, kanser yapan HPV ve Hepatit B gibi enfeksiyöz ajanlardan korunma, kanserojenlere mesleksel ve çevresel maruziyetin önlenmesi de kanserden korunmada önemlidir." diye konuştu. Dünyada ve Türkiye’de kanserin önemli bir kısmının önlenebilen kanserlerden olduğunu kaydeden Hasan Öznavruz şöyle devam etti: "Özellikle ülke verilerimiz değerlendirildiğinde obezite ile mücadele programımız olan sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivitenin arttırılması, tuz kullanımının azaltılması ile tütünle mücadele programlarımız kanser kontrolünün en önemli yapıtaşlarını oluşturmaktadır. Alkol ve enfeksiyon ajanları ile mücadele de çok önemli unsurlardır. Kanser türlerinin uyarılarını erken keşfetmek, bulgularını araştırmak ve ileri tetkik için hastaların sevk edilmesi erken tanı şansını arttırmaktadır. Bu nedenle, kanserde erken tanı programları toplumun, sağlık çalışanlarının ve politika oluşturucularının bilgisini arttırmayı hedeflemeli, erken tanı olanakları hakkındaki farkındalığı arttırmalıdır. Ülkemizde meme, kalın bağırsak ve rahim ağzı kanserleri için toplumun kaynaklarına ve hastalık yüküne uygun olarak tarama programları yürütülmektedir."