Yuvada Yetişti, Öğretmen Olup Kendini Yuva Çocuklarına Adadı!
ADANA'da Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyüyen müzik öğretmeni 24 yaşındaki Ayşe Atam, Erzurum'daki Nenehatun Çocuk Evleri'nde kalan çocuklara ışık saçıyor.
ADANA'da Çocuk Esirgeme Kurumu'nda büyüyen müzik öğretmeni 24 yaşındaki Ayşe Atam, Erzurum'daki Nenehatun Çocuk Evleri'nde kalan çocuklara ışık saçıyor. Sevgi evlerinde kalan çocuklara müzik dersi veren Ayşe öğretmen, "Yurdun bize verdiği olanaklar, çok güzeldi. Bize dokunuldu, elimizden tutuldu. Ben de onları kendi ellerimle yetiştirmek istiyorum" dedi.
Çocuk Esirgeme Kurumu'nda yetişen Ayşe Atam, 2013 yılında Erzurum Atatürk Üniversitesi Kazım KarabekirEğitim Fakültesi Müzik Öğremenliği Bölümü'nü kazandı. Üniversiteden bu yıl başarıyla mezun olan Ayşe öğretmen, 0-18 yaş grubu 60 çocuğun barındığı Nenehatun Çocuk Evleri'ndekilere müzik dersi vermeye başladı. Haftada 35 saat yuva çocuklarına müzik eğitimi veren Ayşe Atam, yetenekli öğrencilere umut kaynağı oldu.
Müzik eğitiminin yanı sıra çocukların sorunlarıyla da yakından ilgilenen Ayşe Atam, ulusal bir kanalda yayınlanan yarışmada da güzel sesiyle jürileri kendisine hayran bıraktı. Yarışmada bir üst tura çıkan Ayşe Atam, Çocuk Esirgeme Kurumu'nda aldığı eğitimle bu noktalara geldiğini söyledi. 15 yıl yetiştirme yurdunda kalan Atam, şunları söyledi:
"Halk Eğitim bünyesinde sözleşmeli olarak burada çalışıyorum. Adana Çocuk Esirgeme Yurdu'nda yetiştim. Eğitim anlamında ve geleceğim için orada olmak çok güzeldi. Şu an yetişmiş olduğum yerdeyim. Çok güzel bir eğitim aldık, arkadaşlarımla iyi yerlerde geldik. Yurdun bize verdiği olanaklar,çok güzeldi. Değerlendirmek elimizde. Devlet sonuna kadar arkamızda. Çok mutluyum iyi ki böyle bir şey oldu. Öğrenciler ilgili, istekli, azimliler. Onları doğru yönlendirirsek başarı elde ederiz. Haftada 35 saat ders görüyoruz. 10.00-17.00 saatleri arasında etkinlik yapıyoruz. Konserimiz olacak. 23 Nisan'a dair çalışma var. Halk müziği konseri vereceğiz. Gerçekten yetenekli olan isteyen çocukların yanında olacağım. Onları kendi ellerimle yetiştirmek isterim. Bize dokunuldu, elimizden tutuldu. Bunu biz de yapabiliriz. Onlar için bir örnek bir model böyle olmalı. Benimle aynı ortamda kalan bir yerlere gelen arkadaşlar var. Onlar da bir örnek. Çok mutlu, gururluyum güzel şeyler yapacağımız inanıyorum. Çocuklarımızın burada çok güzel ev ortamı ve imkanlar var. Gerçekten yediğimiz önümüzde, yemediğimiz arkamızda."
Katıldığı ses yarışmasındaki başarısı en çok da Ayşe öğretmenin Çocuk Evleri'nde kalan öğrencilerini mutlu etti. Ses yarışmasında arkadaşlarının yönlendirmesi ile başvurduğunu belirten Ayşe Atam, şöyle konuştu:
"Arkadaşlar destek çıktı müracaat ettik. İstanbul'da ilk elemeyi geçtim. Röportajda yetiştirme yurdunda büyüdüğümü söylemedim. Arkadaşlarım niçin söylemediğimi sordular. Ben kendi emeğimle, sanatımla, hislerimle gündeme gelmek istedim. Her zaman istediğim bir şeydi, hayalimdi. Katıldım, döndüler. Yarışmacıyım, yapmam gereken şeyler var. Hayalim var, olur mu sonu mu gelir bilmiyorum ama şansımı denedim. Sanat anlamında bize sahip çıkılsın istiyorum. Çocuklarımıza örnek olmak istiyorum. Gördükçe onlarda bir şeylerin farkına varacak. Yetiştirme yurdunda büyüdüğüm için memurluk hakkımız var. Ama ben düz memur olmak istemiyorum. Kendi bölümümden, mesleğimden öğretmen kadrosu açılsın. Çocuk Esirgeme'de kadrolu öğretmen olmak istiyorum. Benim durumumda olan yurtta kalanlar kendi mesleğini yapabilsin. Yetkililerden en büyük isteğimiz bu."